11-12 Haziran 2005

AK59 Heybeliada Halki Palas Buluşması

 

Ben bu buluşmayı kendi açımdan yazacağım. Değişik illerden ve ülkelerden gelenler vardı. Çoğu araba veya uçak ile İstanbul'a, oradan yine kendi imkanları ile
Heybeli'ye vapur kalkan bir semte oradan da güzel bir vapur seyahati ile Heybeli'ye gelmişlerdi.  Heybeli'de ya faytonla ya da tabanvay Halki Palas'a kendilerini
atmışlar ve bu buluşmanın heyecanlı beklentisine girmişlerdi.

 

Heybeli ve Halki Palas onları hayal kırıklığına uğratmadı. Rustik ve araçsız bir ada, "butik" ve bakımlı bir otel, üstüne üstlük bir bir gelmekte olan
46 yıllık sınıf arkadaşları, harika bir teras.  Tüm odalar belki aynı konfor ve manzaraya sahip değildi ama pek şikayet edecek bir durum yoktu. 
Hele 3. katta odası olanlar harika bir manzarayı izliyorlardı.

 

Biz 15:30 vapuruyla Bostancı'dan kalkıp 16:30 gibi Halki'ye vardığımızda bir çok arkadaş, hatta yurt dışından gelen Umur ve Erdem zaten varmıştı.
Odaya çıkıp yerleştikten sonra onları aşağıda bulup merhabalaşmak kaldı. Özellikle Avusturyadan gelen ve 46 yıl sonra görüştüğümüz
sevgili Umur Büktaş'la coşkulu bir şekilde sarılıştık. Sevgili Erdem de eşiyle beraber gelmişti. Onları da orada görmekten çok mutlu olduk. 
Daha sonra diğer arkadaşlarla beraber otururken, Kolombiya'dan  Peral Beyaz sökün etti. Ne güzel, ne güzel.

 

Terasda çoğunu uzun zamandır görmediğimiz arkadaşlar ve eşleriyle  buluşma  ve birer kokteyl. Havuza ve o anda oluşan Heybeli gurubuna karşı.
Bu kadar güzel bir buluşma uzun zamandır yaşamamıştım. Bunu organize eden ve, tüm zorluklara rağmen yılmadan gerçekleştiren
Zekai ve Ayten Pişkin ve oğulları Boğaç ve Orkun'a çok teşekkürler.

 

Evet, terasdaki kokteyl ve daha sonraki yemeğin resimlerini ilerki sayfalarda bulacaksınız. Açık büfe yemek kalitesi o kadar süper değildi ama ona aldıran mı var;
herkes yanındakilerle yoğun bir muhabbet içinde.   Bu arada Tekin Ertan'a, grup adına Selçuk Korur tarafından, çok hakkettiği bir plaket verildi. Geç saatlere kadar
süren bu coşkulu buluşma ve muhabbet nihayet herkesin pes edip ertesi sabah görüşmek dileğiyle odalarına çıkmasıyla son buldu..

 

Pazar gününü iki bölümde açıklamak gerekir: 1) Sabah: Kahvaltı, web sitesi gösterisi ve Ruhban Okuluna gidiş-dönüş; 2) Öğlen: Otele dönüş, kimilerinin
Hüseyin Rahmi Gürpınar veya İnönü'nün evine gidişi ve sahildeki balık restoranında buluşma ve veda. Her iki bölümün de resimlerini ileriki sayfalarda bulacaksınız.
 
Kahvaltı sonrası, ak59 web sitesinin bir gösterimi yapıldı. Neredeyse eski hocaların isimleri yüzünden kavgalara ve çok coşkulu sahnelere sebep olan gösterim
kalabalık bir izleyici grubu tarafından izlendi. "Saat bitti, resimler bitmedi." Site halen de büyüyor.  Bu arada projeksiyon cihazını getiren ve benim notebook'umla
beraber kuran ve çalıştıran, Zekai'nin Trioorg elemanı Eser'e  büyük bir teşekkür borçluyuz.

 

Show sonrası Ruhban okuluna gidildi. Bu okulunun ilginç yanları, Heybelini en yüksek tepesinin üstünde olması ve orada verilen bilgiler. 
Heybeli'nin gerisinden bambaşka, kendi içinde kapalı bir dünya. Oraya gidiş/geliş kendi başına bir olay.  Sevgili Ayten Pişkin yolda ufak bir kaza yaşadı
ama neyse dizinde bir kaç sıyrıkla atlattı.

Biz daha sonra Hüseyin Rahmi'nin evine gittik. Otelden adayı çok iyi bilen (!) bir çalışanın talimatlarıyla hareket ederek yaklaşık 360 derecelik bir tur yaptıktan sonra
yanıbaşımızda olan bu eve çok uzun bir yürüyüş sonrası ulaştık.  Kemal ne kadar küfretse yeridir. Çektiğimiz bazı resimleri ve HSG'nin eserlerine bir link'i

ilerki sayfalarda göreceksiniz.
 
Halki'ye dönükten sonra bir kısım insanlar zaten ayrılmıştı. Kalanların bir kısmı, biz dahil, sahildeki bir balıkçı restoranına demir attık ve
gelecek (veya ondan sonraki) vapuru beklemek vs bahanesiyle güzel bir yemek yedik ve kafaları bulduk. Bu arada Heybeli'de yazlıkta olan Deniz (Aygün)
ve damat Selim Benba da bizlere katıldı. Turgut Güdüllü cep telefonuyla resim çekmeyi ve göndermeyi başardı.

 

Sonra tıpış tıpış vapurlarımıza bindik ve ver elini Bostancı, kafamızda hala iki günün coşkusu ve yaşanan beraberlik.

 

Şimdilik bu kadar. Organize edenlere ve de özellikle uzaklardan gelenlere teşekkürler.  Harika bir beraberlik oldu.  İnşallah bir dahaki beraberlikte buluşmak üzere.
Herkese sevgiler.

 

Birol

 

Resimlerrr!